Beklenen geldi. 13. haftanın ilk gününde öğlen saatlerinde zıpladığımızda tavana değmemize, mahallede uyuyan bebeklerin sıçramasına neden olacak bir çığlık eşliğinde konsolosluktan pasaportlarımızı istedikleri haberini aldık. Vize süreci detaylarına girmeden önce henüz okumadıysanız Kimya Öğretmeni Kanada Vizesini Bekliyor! yazıma da mutlaka göz atın!
Haber gelecek diye hiçbir yere gidemedik. Uzun bekleme süremize bir de tatilsizlik eklendi. Stresimiz katlanırken sıcak havalar da cabası oldu. Ülke olarak son zamanlarda üst üste üzücü olaylar atlattık, atlatıyoruz. Zaten tatile de gitsek keyifsiz olacaktık. Bu başka bir boyut ama kısaca değinmeden geçemedim. Gerçekten çok üzücü ve can sıkıcı günlerdi. Umarım geride kalır ve tekrarı olmaz.
Bizim hikayemize geri dönersek, zaten uzun olan vize onaylanma işlemi COVID-19 nedeniyle daha da uzun sürdü. Çok sıkıntılı ve belirsiz günler geçirdik. Bu olumsuz enerjiyi buraya yansıtmayacağım. Muhtemelen 25 Ağustosta uçakta aklımıza geldikçe güleceğimiz hatta daha sonrasında bunu geyik konusu yapacağımız da garantili.
Uçak biletleri ve ilk gittiğimizde kalacağımız 6 haftalık evimizi ayarladık.
‘İlk gidenler ne yapmalı?’ başlıklı araştırmalar ve tabi ki kişisel tercihlerimiz doğrultusunda bilet ve evi belirledik.
Evraklarımızı takip eden vize danışmanımız en önemli olan kısmı yani ilk gümrük geçişimizde nelerin yanımızda olması gerektiğini, neler sorabileceklerini vs… bildirdi ve bunlar gerçekten önemli bilgiler.
Hiçbir yerde olmayan ve bence ülke değiştireceklere birkaç tavsiye de benden:
- Az çok demeyin dolar alın.
- Döviz kurlarını takip edin.
- Hızlı çarpma, bölme işlemi yapabilmek adına bol bol pratik yapın.
- Ön muhasebe, yan muhasebe, alt muhasebe özetle biraz muhasebe öğrenin.
- Elzem olan harcamalarda ‘ bu çok pahalı’ sakın demeyin.
- Yapılacaklar listesi tuttun.
- Dürtüsel harcama yapmayın, harcama yapmadan önce mutlaka düşünme payı bırakın.
- Orada bulamam diye valizinizi olur olmadık şeyle doldurmaya kalkmayın. Valizinize dış güçlerin (aile fertleri) el atmasına izin vermeyin.
Bunun dışında çok severek aldığımız henüz 4,5 yıldır kullandığımız eşyalarımızı ve evimizi boşaltıyoruz. En iyi ihtimal ile 2 yıl burada olmayacağız. Bu biraz buruk, biraz yorucu bir süreç olsa da ailelerimizden gördüğümüz destek bizi rahatlatıyor.
Varlığını bile unuttuğumuz, dolap içlerinde duran, asla kullanmadığımız bazı eşyalarımızı yeniden bulduk. Mesela evde CD çalabileceğimiz herhangi bir cihaz olmamasına rağmen CD leri neden sakladığımızın sebebini bulamadık. Belki lazım olur diye tek tarafı çalışmayan 8-10 kulaklık saklamışız, neden acaba? Değişik değişik şeyler 😊
Hayatımızı birkaç valize sığdırıp kıta değiştirmek pek de kolay değil. Bunun farkındaydık ve şu an bunu yaşıyoruz. Bunu daha önceden yaşamış birçok kişi olsa da bunu yaşamadan anlamak ya da yaşamayana anlatmak pek de mümkün değil.
Daha önce görmediğim bir ülkeye yeni bir yaşam kurmaya giderken biraz eşya, biraz da yeterli olacağını düşündüğün banka bakiyesinden başka çokça cesaret ve kararlılık gerekiyor.
Çevremizdeki insanlara söyleme işini en sonlara bıraktık. Bu bize göre doğru olandı. Bekleme süresinde ‘ne oldu sizin iş?’ sorularından kaçmaktı aslında. İyi/kötü tepkiler aldık ama bu bizim kararımız sonuçta.
Hala ne iş yapacağımı merak ediyorum 😀 hemen iş bulurum diye düşünüyorum ama üzerime hain planlar yapan bir eşim var. Gideceğimiz kentte oteller varmış. Kat görevlisi, havuz sorumlusu, mutfak yardımcısı vs. olarak otelde çalışabilirmişim. Otellerde bahşiş alırmışım belki, o da gelip havuzdan falan faydalanırmış. Klimalı kütüphane olarak lobiyi de kullanmak hedeflerinden biri. Öğrenci olunca tuzu kuru tabi. Haftanın 3 günü dersi var. Ders programı da gayet uygun olunca başka başka planlar yapmakta. Part-time bir işte çalışması gerçeği bile haftasını doldurmuyor. Bu da onun için iyi haber tabi ki.
Benim iş kriterim ise pek yok aslında. Tabi ki getirisi yüksek, tam zamanlı ve çok çok yorucu olmayan bir iş gayet kabulümdür. Ne iş olsa yaparım mantığına yakınım.
İkimiz için de her şey çok güzel olacak. Güzel hislerle yola çıkıyoruz. Yola çıkmak için yapmamız gerekenleri tek tek hallettik. Şimdi tam olarak yolun başındayız.
Yeni hayatımız için ilk adımlarımız yeni yerleşim sınırlarına adım atmış olacak.
Gideceğimiz yer Newfounland and Labrador (NL) eyaletinin Newfoundland adasında bulunan başkenti St. John’s kenti. Kanada’nın en doğusu, bir başka değişle Kanada’nın başladığı yer. Kanada’nın başladığı yerde biz de yepyeni Kanada maceramıza başlamayı umut ediyoruz.
Kapak Fotoğrafı: averie woodard on Unsplash
Henüz okumadıysanız “Seni Tekrar Gördüğümde Değişmenden Korkuyorum” yazısına da mutlaka göz atın!