Kanada’ya geldiniz, yarım ya da tam zamanlı çalışma izniniz var. Fakat deneyiminiz ya da diliniz yeterli olmadığı için iş bulma sıkıntısı çekiyorsunuz. Maddi olarak toparlanmak için “Ne iş olsa yaparım” diyorsunuz. İşte kurtarıcınız: UBER! Bu yazıda Uber nedir ve nasıl başlanır konularını inceliyoruz.
Yıllardır Kanada’da faaliyet göstermekte olan Uber uygulaması yeni gelen hemen herkesin mutlaka denediği, kimilerinin sonradan vazgeçtiği, kimilerinin de bir geçim kaynağı olarak saatli bir işe tercih ettiği para kazanma yöntemi. Instagram sayfam “kanadadabirturkaile” üzerinden de sürekli soru aldığım bu konuyu, bugün yeni gelen/gelecek ve hiç bilmeyenlere en başından başlayarak detaylıca anlatacağım. Her zamankinden uzun bir yazı olacağını baştan belirteyim:)
Uber Nedir?
Uber, San Fransisco menşeili Amerikan uluslararası ulaşım ağı şirketi. Hizmetlerine; araç çağırma (taksi hizmeti), yemek teslimi (Uber Eats), paket teslimi, kuryecilik gibi pozisyonlar dahil. Bu hizmet, dünya çapında 60’tan fazla ülkede ve 300’den fazla şehirde kullanılmakta. Şirket, Türkiye’ye ilk girdiğinde taksiciler büyük tepki göstermişti. Ardından haksız rekabet oluştuğu gerekçesiyle mahkeme; faaliyetlerinin durdurulmasına, mobil uygulamasına ve internet sitesine erişimin engellenmesine karar vermişti. 24 Aralık 2020 tarihinde erişim engeli kararı kaldırıldı. 10 Mart 2021 tarihinde de ilk olarak Ankara’da kullanıma sunulmaya başlandı.
Çalışma İzni Olan Her Göçmenin İlk Tercihi: UBER
Kanada’da Uber’le yaygın olarak iki yöntemle para kazanabiliyorsunuz. Biri yolcu taşımacılığı yani bir nevi taksicilik, diğeri ise yemek teslimatı. Kanada’ya geldikten sonra, geçerli bir çalışma izniyle çalışabileceğiniz bu hizmete başvurmak için öncelikle uygulamayı indiriyorsunuz. Eğer birinden davet kodu alarak hesap oluşturursanız, sizi davet eden kişi ilk 50 teslimatınızdan sonra 400 dolara kadar para kazanıyor. Sistem size de yeni promosyonlar sunuyor ama davet eden kişi kadar kar sağlamıyorsunuz 🙂
Uygulamadaki hesap açma adımlarını takip ederek oluşturdunuz hesabınıza; çalışma izninizin fotoğrafı, araç ile yapacaksanız ehliyet, ruhsat ve aracın sigorta evraklarını ekliyor ve aktifleşmesini bekliyorsunuz. Bu noktada bazen sıkıntılar yaşanabiliyor. Sistem, yüklenen belgeleri yüksek ihtimalle yapay zeka ile incelediğinden onaylamayıp, tekrar tekrar hata verebiliyor. Bu gibi durumlarda fiziksel olarak bir Uber ofisine gitmenizi ve hesabınızı hemen aktifleştirmenizi öneriyorum. Gitmeden önce randevu almayı da ihmal etmeyin, pandemi döneminde kesinlikle randevusuz içeri almıyorlar.
Araç ile Uber Yapacaklar Dikkat!
Eğer ehliyetiniz ve aracınız yoksa (Aracınızın Uber Drive için 7 yaşından, Uber Eats için 20 yaşından büyük olmaması gerekiyor) yürüyerek ya da bisikletle de yemek teslimatı yapabiliyorsunuz. Yakıt, sigorta gibi ekstra masraflarınız da olmadığından kazandığınızın tamamı kar oluyor. Ancak özellikle yürüyerek yemek teslimatı yapıyorsanız, işler her zaman yürüme mesafesinde olmadığından daha seyrek iş çıkma ihtimali var. Bisiklet ya da arabayla biraz daha uzak mesafelere teslimat yapabiliyor, daha çok çağrı alabiliyorsunuz. Yine de, özellikle şehir merkezinde, yoğunluğun pik yaptığı saatlerde yürüyerek de çoğu zaman maddi olarak tatmin olabilirsiniz. (Şehirlere göre kurallar değişebiliyor)
Ontario‘da yaşıyor ve ehliyet almayı düşünüyorsanız bu yazımıza da mutlaka göz atın!
Ontario’da Ehliyet Alma Süreci
Uygulamayı indirdiniz, hesabı açtınız ve artık çalışmaya başlayabilirsiniz. Uygulamada çok fazla dil desteği var, ister İngilizce isterseniz de Türkçe olarak kullanabilirsiniz. Dil eğitimine gelip, İngilizce’sine fazla güvenmeyenler için de ideal. Uygulamada “Çevrimiçi” olduktan sonra size çağrı gelmesini bekliyorsunuz. Çağrı geldiğinde ekranda ne kadar uzaklıkta bir kişi ya da yemek alacağınızı, ne kadar uzağa götüreceğinizi ve kazanacağınız ücreti görebiliyorsunuz. Kabul edebiliyor ya da şartlarını beğenmediyseniz reddedebiliyorsunuz.
Her Şey Kanıtlı!
Kabul ettikten sonra, restorana ulaşıp(Uber Eats-yemek teslimatı için) gelen çağrıdaki kodu yetkiliye gösteriyorsunuz. Sizin kodunuzdaki siparişi teslim alıyorsunuz. Uygulamadan sipariş numarasını teyit ettikten sonra “Teslim Alındı” butonuna tıklıyorsunuz. Sistem, otomatik olarak teslimatı yapacağınız adresi navigasyonda açıyor. “Müşteri Notları” kısmından, müşterinin sizin için bıraktığı bir not olup olmadığını kontrol ediyorsunuz. Müşteri “Kapıya Bırak”, “Dışarıda Buluşun”, “Araçta Bekleyin” gibi seçenekler tercih edebiliyor. Özellikle pandemi döneminde teması en aza indirmek için, çoğu kişi kapısına bırakılmasını tercih ediyor. Eğer direkt kendisine teslim etmediyseniz bıraktığınız yerde ürünün fotoğrafını çekiyorsunuz. Nereye bıraktığınızı açıklayan bir not yazıp “Teslim Edildi” butonuna basıyorsunuz. Hem müşteriyi, hem Uber ofisini herhangi bir aksiliğe karşı da bilgilendirmiş oluyorsunuz. Hem de teslim ettiğinizi kanıtlamış oluyorsunuz. Teslimat yapıldıktan sonra da müşteri isterse size bahşiş gönderebiliyor.
Herkesi koruyan bu sistemi ben seviyorum açıkçası. Eğer müşteri kapıya bırakılmasını istememiş ve direkt teslim almayı tercih etmişse; ama bir türlü kendisine ulaşamıyorsanız sistemden geri sayım başlatıp, 5 dakika mühlet verebiliyorsunuz. Halen ulaşamazsanız hem teslimat ücretini alıyorsunuz, hem de ürün sizin oluyor.
Yabancı Dil Seviyesinin Düşük Olması Bir Handikap Değil
Bu işi yapmak için yabancı dilinizin çok iyi seviyede olmasına gerek yok. Hatta başlangıç seviyesi bile bence yeterli. Bazı kalıpları bilmeniz, size bırakılan notları anlayabilmeniz ya da teslimatı yaparken Condo tipi binaların güvenliğine bilgi verebilmeniz için birkaç cümle bilmeniz yeterli. Büyük bir problem yaşayıp, Uber ofisi ile görüşmeniz gerekmediği sürece, dil yetersizliği karşınıza negatif olarak çıkmayacaktır. Böyle bir durumda da bilen birinden yardım alabilirsiniz. Kazanılan ücret; işi nerede yaptığınıza(Şehir merkezlerinde fiyatlandırma daha yüksek olabiliyor), hangi saatlerde yaptığınıza(Yoğun saatlerde Uber tarafından ek ücretler ve promosyonlar verilebiliyor), ne kadar süre yaptığınıza göre değişiklikler gösterebiliyor. Ama tam zamanlı çalışma izniniz varsa ve yoğun bir şekilde Uber yapıyorsanız, burada hayatınızı sürdürecek parayı rahatlıkla kazanabilirsiniz. Normal işine ek olarak akşamları bir-iki saat Uber yapan birçok insan da var. Bu sayede örneğin, değiştirdiği arabasının taksidini maaşına dokunmadan ödeyebiliyor ve istediği arabaya binebiliyor. Ya da bir önceki ay ekstra çıkan masraflarla hesapları şaşan biri, maddi hesaplarını ekstra çalışmayla toparlayabiliyor.
Uber Yapmak Bir Statü Düşüklüğü Göstergesi Değil
İşin güzel yanı, burada kimse kimseye “Vah vah! Ne kadar ihtiyacı var demek ki, bu işi yapıyor” demiyor. Çünkü bu işi yapmak için açlıktan ölmenize gerek yok:) Herkes çok normal bir durum olarak karşılıyor. Hatta bu işi yapanları çalışkanlıkları ile övüyorlar. Türkiye’de belirli bir statüde, yönetici olarak görev yapmış insanların dahi “Bir gideyim de, garsonluk da olsa yaparım” diye düşündüğü “Yurtdışı” böyle nitelikli insanların bir süre ya da sürekli olarak bu tarz işler yapmasına çok alışık. Çünkü bu iş, düşünüldüğü gibi bir “düşük statü” göstergesi değil. Bu sayede, Uber hizmetinin kalitesi de beklenenin üzerinde seyrediyor. Ayrıca, kimseyi statüsüyle yargılamamak da bir medeniyet göstergesi değil mi zaten…
Eğer siz de Kanada’da Uber yaptıysanız deneyimlerinizi aşağıya yorum olarak bırakmayı unutmayın!